Travma, kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olayların duygusal ya da fiziksel açıdan (kişinin yaşamını ya da beden bütünlüğünü) tehdit edici ve zararlı olarak algılanmasıdır. Neler travma olarak değerlendirilir? İnsan tarafından gerçekleştirilen işkence, savaş, fiziksel ve cinsel saldırı, trafik kazası, iş kazası ve deprem, sel, yangın gibi doğal afetler travma olarak sayılan bazı durumlardır.
TSSB ise; travmatik bir ya da birden fazla olay yaşamış veya bunlara tanık olmuş kişilerde ortaya çıkabilen bir psikiyatrik durumdur. Travma yaşayan çoğu birey hem olay anında hem de olay sonrası yakın dönemde yoğun ruhsal belirtiler yaşayabilir, ancak bu belirtiler olayın üstünden geçen zaman ile kendiliğinden azalıp ortadan kaybolabilir. Bazı bireylerde ise TSSB ortaya çıkabilir. TSSB; travmanın türüne, şiddetine, süresine, kişinin mizaç özellikleri ve başa çıkma becerileri gibi birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkar. Bir kişiye TSSB teşhisi konulabilmesi için semptomların en az bir ay devam etmesi ve gündelik hayatında ve işlevselliğinde önemli sıkıntılara veya bozulmalara yol açması gerekir. Birçok kişide travmadan sonraki ilk ay içinde akut stres tepkileri gelişir. Ancak semptomlar daha sonraki dönemlerde de ortaya çıkabilir ve uzun süre devam edebilir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine bakıldığında dünya nüfusunun yaklaşık %70'i yaşamı boyunca en az bir kez travmatik bir olay yaşama riskine sahiptir Genel popülasyonda TSSB gelişme riski %3-6 arasındadır. Kadınlarda ve genç erişkinlerde görülme sıklığı fazladır. TSSB geliştirme olasılığı, yaşanan travmatik olayın türüne bağlı olarak değişir. Özellikle cinsel saldırılar ve savaş/çatışmaya maruz kalma sonrası TSSB görülme riski yüksektir. Kişinin travmaya maruz kalma süresi de önemli bir etkendir.