Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) yaşamın ilk yıllarında bulguları ortaya çıkan, sosyal ve iletişimsel alanda belirgin yetersizlikler, sınırlı, tekrarlayıcı hareketler ve dış dünyaya dair ilgi alanlarının yetersiz olduğu, nörogelişimsel bir bozukluktur.
Aralık 2016’da yayınlanan “Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı (2016- 2019)” kapsamında Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından “Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı” oluşturulmuştur. Program kapsamında aile hekimleri tarafından 18-36 Ay arasındaki çocuklar taranmakta, riskli bulunan çocuk Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanına yönlendirilmektedir.
Otizm spektrum bozukluğunun önemli belirtileri şunlardır:
✓ 12 aylık olmasına rağmen ismine tepki vermemek,
✓ 14 aya ulaştıktan sonra dahi bir objeye dikkatini vermemek,
✓ 18 aya ulaşmasına rağmen taklide dayalı oyun oynayamamak, (ce-e gibi)
✓ Göz kontağı kurmaktan kaçınmak, yalnız olmak istemek,
✓ Başkalarının duygularını anlamakta zorlanmak ve kendi duyguları hakkında konuşmak istememek,
✓ Gecikmiş konuşma ve dil becerisi,
✓ Bazı kelime veya kelime gruplarını sürekli tekrarlamak,
✓ Sorulara ilişkisiz yanıtlar vermek,
✓ Küçük değişimlerden büyük üzüntü duymak,
✓ El çırpmak, dairesel hareketlerle dönmek,
✓ Koku ve tatlara karşı beklenmeyen tepkiler göstermek.
İki ayrı alandan oluşmaktadır ve bu belirtilerin önemli bir kısmı erken çocukluk çağından itibaren başlar ve günlük hayattaki işlevleri olumsuz etkiler.
1.İletişim ve toplumsal etkileşimde yetersizlikler:
Bu alanda en sık görülen çekirdek bulgular şunlardır;
- Yaşıtlarıyla etkileşimin, paylaşımın ve duygusal alışverişin kısıtlı olması,
- Konuşmada gecikme,
- Adı ile seslenildiğinde bakmama,
- Taklide dayalı becerilerde yetersizlik,
- Göz kontağının azlığı,
- Hayali oyunlar kuramama, senaryolu oyun oynayamama.
2.Kısıtlı, tekrarlayıcı davranış paterni, ilgiler ve davranışlar:
- Sallanma, dönme, el çırpma, el ovuşturma, parmak ucunda yürüme gibi motor stereorotipiler,
- Tekrarlayıcı (ekolali, aynı kelime veya cümleyi, aynı prozodiyi defalarca söyleme) konuşmalar,
- Oyuncaklarla oynamaktan ziyade onları inceleme, dizme gibi davranışlar,
- Tekrarlayıcı törensel davranışlar (aynı yoldan gitmek isteme gibi),
- Kısıtlı ilgi alanı,
- Tat, koku, ses ve dokunsal duyarlılıklarda farklılıkların olması.
Çocuğunuzda yukarıda bahsedilen belirtiler varsa bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına başvurabilirsiniz. Tanı koyulduktan sonra uzman hekim uygun görürse Sağlıklı Hayat Merkezlerimizdeki Çocuk Gelişimcilere ve Psikologlara başvurabilirsiniz.
Dünya genelinde yaklaşık 100 çocuktan 1'ine otizm spektrum bozukluğu teşhisi konmaktadır. (Zeidan J, Fombonne E, Scorah J, Ibrahim A, Durkin MS, Saxena S, Yusuf A, Shih A, Elsabbagh M. Global prevalence of autism: A systematic review update. Autism Res. 2022 May;15(5):778-790. doi: 10.1002/aur.2696. Epub 2022 Mar 3. PMID: 35238171; PMCID: PMC9310578.)
Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDS) 2023 yılında yayımlanan araştırmasına göre, ABD’de otizm sıklığı her 36 çocukta 1’dir. (Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planı 2023-2030) Prevalans yıldan yıla artış göstermektedir, orandaki artışı değerlendiren araştırmalar bu durumu, otizm konusunda artan bilgi ve farkındalık, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik ve çevresel faktörler ile açıklamışlardır.
Pek çok araştırma OSB’nin, erkeklerde kızlardan üç-dört kat daha fazla görüldüğünü bildirmektedir. Bu oranın zeka düzeyi ile farklılık gösterdiği, erkeklerde daha yaygın olmak ile birlikte kızlarda hastalığın daha ağır seyrettiğini ve daha fazla zihinsel yetersizliğin eşlik ettiği bildirilmiştir. Ancak son on yılda, iyi işlev düzeyi olan kızlarda OSB tanısının sıklıkla ihmal edildiği ve tanının daha geç yaşlarda koyulabildiği fark edilmiştir.
Nedeni kesin olarak belirlenememiş nörogelişimsel bozukluktur. Genetik, nörobiyolojik (beyindeki yapısal değişimler, beyin işleyişi ile ilgili değişimler, beyindeki kimyasal değişiklikler, nöroimmunolojik değişiklikler) ve çevresel etmenler önem taşımaktadır. (Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planı 2023-2030) Fakat yapılan araştırmalarda bazı risk faktörleri belirtilmiştir. Mesela, ileri anne (40 üstü) ve baba (50 üstü) yaşı, bir önceki gebelikle arasında 24 aydan daha kısa süre bulunması, annenin gebelik döneminde geçirdiği enfeksiyonlar vb. (Seçinti, D.D, Turna,F., (2022) “Otizm Spektrum Bozukluğu”, Vakalarla Çocuk Psikopatolojileri, 81-100, E.,Erol-B.Doğangün, İdeal Kültür Yayıncılık, İstanbul)
Çocuğunuzun, çocuk doktoru veya aile hekimi tarafından muayenesinde; Göz teması kuramadığı, İsmine seslenince dönüp bakmadığı, Parmağıyla istediği şeyi göstermediği, İletişim kuramadığı, Tekrarlayıcı hareketler sergilediği, Dönen nesnelere karşı ilgi duyduğu, Takıntılı davranışlar sergilediği, Konuşmasında gerilik olduğu tespit edilirse, çocuk doktoru veya aile hekiminiz tarafından çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilir. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı hem aileden ayrıntılı bilgi alarak hem de çocuğun doğal ortamına benzer ortamda davranışlarını gözlemleyerek tanı koyar. İlk görüşmenin sonunda hekiminiz otizm belirtilerine yol açan başka türlü tedavi edilebilen bir sorun olup olmadığını ayırt etmek için çocuğunuzu işitme testi, genetik test ve göz muayenesi için yönlendirebilir. Tüm bu testlere rağmen otizm tanısı koyabilmek için herhangi bir özel kan testi, görüntüleme yöntemi veya tanı konuşmasını sağlayacak herhangi bir test yoktur.
İlaç ile tedavisi olmayan sadece özel eğitim ve erken tanı ile desteklenen bir süreçtir. İlaç sadece ek bir tanı olması halinde verilmektedir. Eğitim süresi ortalama haftada 20-40 saat olarak önerilmektedir.
- Aşılar Otizm yapar.
Aşılar Otizm yapmaz. Yapılan çalışmalarda, özellikle suçlanan kızamık-kabakulak-kızamıkçık (MMR) aşısıyla, OSB arasında herhangi bir ilişki saptanmamış; hatta bir dönem aşılamanın durdurulmasıyla birlikte OSB vakalarında artış bildirilmiştir. Ayrıca, aşılarla OSB ilişkisini savunan yayınlar yanıltıcı olduğu için bilimsel literatürden çıkartılmıştır.
- Geç kaldık, yoksa çocuğumuz Otizm olmazdı.
Erken tanı ve tedavi otizm için oldukça önemli bir konudur. Mümkün olan en erken dönemde tedaviye başlamak en doğrusudur. “Bekleyip görelim” yaklaşımı kesinlikle doğru değildir. Çocuğun erken gelişimsel dönemde kazanabileceği muhtemel beceriler beklenerek heba edilebilir. Erken müdahaleden genellikle 3 yaş öncesinde başlayan bireysel eğitim anlaşılır. Bununla birlikte riskli bebekler için 1 yaş öncesinde başlayacak şekilde çeşitli müdahale yaklaşımları bulunmaktadır. Her ne kadar tanısal anlamda iyileşme yaşansa da OSB’nin hayat boyu süren etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca her çocuk erken müdahale ile otizm belirtilerinden tamamen kurtulamayabilir ancak çocuk müdahalenin yoğunluğu ve süresi, otizmin şiddeti, zekâ, ek tıbbi durumlar gibi faktörlere bağlı olarak potansiyelinin en fazlasına ulaşacaktır.
- Çocuğum otizm tanısı aldı, ilaçlar onu uyuşturuyor ilaç kullanmak istemiyorum.
Otizm ile ilişkili problemler ve eşlik eden hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların bir kısmında yan etki olarak sakinlik ve uykululuk hali görülebilir. Bazen DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar da aşırı hareketliliğin azalmasına bağlı çocukta sakinlik ve durgunluk izlenimi oluşturabilir. OSB’de kullanılan ilaç tedavilerin amacı çocuğu uyuşturmak değil, etkisi bozucu olan davranışsal ve ruhsal sorunları tedavi etmek ve çocuğun günlük hayat ve sosyal becerilerini, akademik başarısını, toplumsal katılım ve uyumunu artırmaktır. Hekiminiz ilaç tedavisini çocuğun riskli tıbbi durumları, yaşı, daha önce kullanılan ilaçlara verilen yanıtlar ve yan etkiler gibi pek çok faktörü ve bireysel özellikleri gözeterek planlamaktadır. İlaçların beklenmeyen yan etkileri için doktorunuzla irtibata geçmeli veya mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
- Bunlar hep beslenmeden kaynaklanıyor, beslenme değişikliği yapsaydım çocuğum otizm tanısı almazdı.
Pek çok otizmli bireyin ailesi daha fazla ilerleme sağlanabileceği düşüncesiyle etkinliği kanıtlanmamış, ailenin enerjisini ve kaynaklarını yanlış yönlendiren uygulamalara başvurmaktadır. Mevcut veriler ve araştırma sonuçları otizmde başta glüten ve kazeinden yoksun diyet olmak üzere diyet uygulanmalarını desteklememektedir. Seçici beslenmeye zaten yatkın olan otizmli bireylerde önemli besinlerin alınmamasına, kemik gelişiminde sorunlara, aile için daha fazla mali yüke ve çocuğun daha fazla dışlanmasına neden olabilecek bu uygulama kimi durumlarda zarar dahi doğurabilmektedir. Kanıtlanmış gıda alerjisi bulunmayan çocuklarda diyet önerilmez. Eğer eşlik eden vitamin ve mineral eksiklikleri varsa uzman hekim tedavisiyle tamamlanmalıdır. Beslenmesi bozuk olanlarda multivitaminler kontrollü bir şekilde kullanılabilmektedir. Ek vitamin ve gıda takviyelerinin etkisi gösterilememiştir.
- Çok televizyon, tablet kullanıyor… Bu yüzden mi oldu?
Fazla elektronik kullanımı, genetik yatkınlığı olan bazı çocuklarda otizm belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Olmayan bir şeyi ortaya çıkarmaz ama durumun büyümesine ve engel durumuna gelmesine sebep olabilir. Tek taraflı iletişim sistemleri çocuğun karşılıklı iletişime geçmesini engeller. O sebeple tanı alan veya risk grubunda olan çocuklarda teknolojik aletler kaldırılmalı, oyun ve yoğun iletişimle dolu saatler yaşanmalıdır.
- Otizm Spektrum Bozukluğunun tedavisi var mı?
Otizmde kesin tedavi henüz olası değildir. Tedavide sosyal iletişim ve etkileşimde kısıtlılık, sınırlı ilgi alanları ve tekrarlayıcı davranışlar gibi OSB çekirdek belirtilerinde iyileşmeye ek olarak, öz bakım, günlük ve bağımsız yaşam becerilerinin geliştirilmesi hedeflenir. Bunun için en uygun yaklaşım erken dönemde başlayan yoğun bireyselleştirilmiş eğitim programlarıdır.
Daha detaylı bilgi için bkz. https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/43594/0/osb-aile-rehberi-2022pdf.pdf
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı: Ruh sağlığı konusunda uzman olan bir tıp doktorudur. Tanı koyan ve ilaç yazan hekimdir.
Çocuk Gelişimci: Çocuğun zihinsel, dil, motor, öz bakım, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında, çocuğu gelişimsel açıdan değerlendirerek, çocuk sağlığı izleminde rol alan, destekleyici, gelişimsel programlar ile çocuğa, aileye yardımcı olan profesyonellerdir.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı: Çocukların tedavisinde uzmanlaşmış bir doktordur. Ek otizm değerlendirme eğitimi almış bir çocuk hastalıkları uzman doktoru talep ettiğinizden emin olun.
Ergoterapist: Otizm spektrum bozukluğunda, bir ergoterapist, çocukların el yazısı, ince motor becerileri ve günlük yaşam becerileri gibi becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için çalışır. Ek otizm spektrum bozukluğu değerlendirme eğitimi almış bir ergoterapist talep ettiğinizden emin olun.
Konuşma Terapisti: Bir konuşma terapisti, insanların konuşma ve dil sorunlarının üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Ek otizm spektrum bozukluğu değerlendirme eğitimi almış bir konuşma terapisti talep ettiğinizden emin olun.
Psikolog: İnsan zihnini inceleyen ve insanların neden böyle davrandıklarını açıklamaya çalışan profesyonellerdir. Ek otizm değerlendirme eğitimi almış bir psikolog talep ettiğinizden emin olun.
Sosyal Çalışmacı: Çocuk ve aileyi sosyal ve ekonomik haklarla ilgili danışmanlık yapar. Aile ve çocuğa sosyal adaptasyon konusunda destek olan meslek profesyonelleridir.
Otizme karşı toplumsal farkındalığı artırmak ve ülkelerin otizmli bireylere karşı farkındalığı artırmak için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Ocak 2008 tarihli açıklamasında 02.04.2008 tarihinden itibaren her yıl 2 Nisan’ın ‘Dünya Otizm Farkındalık Günü’ olmasını kararlaştırmıştır.