13 Eylül Sepsis Günü

           13 Eylül günü, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 10 yıldır dünya sepsis ve sepsis farkındalık günü olarak kabul edilmiştir.

          Sepsis (halk arasında bilinen adıyla kan zehirlenmesi) vücudun çeşitli mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlara (zatürre, ishal gibi) tepki olarak kendi doku ve organlarına zarar vermesi ile ortaya çıkar. Erken tanı konulmaz ve tedavi hemen başlanmaz ise tüm vücudu etkileyen şok, çoklu organ yetmezliği, sakatlık ve ölümlere yol açabilen bir klinik durumdur. Sepsis vakalarının %80’i bir hastane dışında meydana gelmektedir.

           Her yıl 47-50 milyon sepsis vakası olmakta ve bu vakaların 11 milyona yakını ölümle sonuçlanmaktadır. Dünya çapındaki ölümlerin 5’de 1’i sepsisle ilişkili olmakta ve  2,8 saniyede 1 kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Sepsis nedeniyle yaşanan vefatların, tüm dünyadaki toplam can kayıplarının %20’sini oluşturduğu tahmin edilmekle birlikte vefat sayısın sepsis yaşanan ülkelerin koşullarına göre %15 ila %50’si arasında değiştiği saptanmıştır. Sepsisten iyileşenlerin %50’ye yakınında uzun vadede fiziksel ve/veya psikolojik etkiler olmaktadır. Sepsis hastanelerdeki ölüm nedenlerinin, hastaneye yeniden yatışların ve sağlık hizmeti maliyetlerinin birinci nedenidir.

          Sepsis vakalarının %40’ı 5 yaş altı çocuklardır. Sepsis tıbbi bir acil durum olup her saat hasta için önemlidir. Hastane ve hastane dışında sepsis belirtileri gösteren (aşırı titreme/kas ağrısı, anlaşılmaz konuşma/bilinç bulanıklığı, gün boyu idrar yapmama, nefes darlığı, ateş düşüklük/yüksekliği, ölecek gibi hissetme, ciltte aşırı solukluk/benekli cilt) kişilerin derhal tıbbi yardım alması sağlanmalıdır.

          Tüm insanlar sepsis olabilir; anacak immün sistemi baskılı olan kişiler özellikle risk altındadır. 60 yaş üstü yetişkinler, 1 yaş altı çocuklar, gebeler, kronik akciğer/karaciğer/kalp hastalığı olanlar, diyabet ya da AİDS hastalığı bulunanlar, dalağı alınmış kişiler sepsis için riskli gruplar içerisinde kabul edilmektedir.

          Bir enfeksiyon sepsis kliniğine doğru ilerliyorsa en kısa sürede tanı konması ve uygun antibiyotik ile tedavi edilmesi sepsisi kontrol altına alır ve hayatları kurtarır. Erken tanı ve tedavi ile sepsise bağlı ölümlerin yaklaşık yarısı önlenebilmektedir.

          Sepsis, “sepsis farkındalığ”ının artırılması öncelikli olmak üzere; sanitasyon önlemlerine uyumun arttırılması, gereksiz/fazla antibiyotik kullanımının önlenmesi, aşılamanın etkin yürütülmesi, immun sistemi baskılayan hastalıkların kontrol altında tutulması, hastanelerde enfeksiyon kontrol önlemleri ve doğru  el hijyeni uygulamalarının etkin yürütülmesi ile önlenebilir.

Kaynak: https://www.worldsepsisday.org/