fab fa-instagram
fab fa-facebook-f
fab fa-twitter
Hastalık Nedir?
Beyin ve spinal kordu çevreleyen pia ve araknoid zarın infeksiyoz ve noninfeksiyoz nedenJerle gelisen akut ya da kronik inflamasyonuna menenjit denir. Menenjit, hemen her yaş grubunda görülebilen ciddi bir enfeksiyondur Akut bakteriyel menenjit (ABM) yuksek oranda mortaliteye neden olabilen ciddi bir infeksiyon hastalığıdır. Menenjit olusturan etkenler; bakteriler, virüsler, mantarlar, spiroketler, riketsiyalar,protozoa, helmintler ve diger etkenler olabilir. Streptoccocus pneumoniae, Neisseria meningitidis ve Haemophilus influanzae akut bakteriyel menenjitin %80-85’inden sorumlu bakterilerdir.
Hastalığın Nedenleri Nelerdir?
Neisseria meningitidis’in neden olduğu meningokokal hastalık tüm dünyada çocuk ve genç erişkinlerin en önemli morbidite ve mortalite nedenlerinden biridir. Neisseria meningitidis (meningokok) isimli bakteri çeşitli hastalık tablolarına yol açar. Bunlar arasında en sık görülenleri ve en tehlikeli olanları meningokoksemi ve menenjittir.
Hastalık Nasıl Bulaşır?
Meningokok infeksiyonlarında tek rezervuar insandır. Meningokok menenjitinde bulaş, enfekte kişinin burun ya da boğazından direk temas ya da damlacık yolu ile gercekleşmektedir.
Hastalık Kalıtsal Mıdır?
Meningokoksik menenjit kalıtsal bir hastalık değildir.
Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Meningokok menenjitini diğer bakteriyel menenjitlerden ayırt eden tek başına bir bulgu yoktur. Meningokok menenjiti olguları da diğer bakteriyel menenjit etkenlerine benzer şekilde ateş ile birlikte, bulantı, kusma, irritabilite, baş ağrısı, konfuzyon, ense sertliği gibi semptom ya da bulgular ile başvurmaktadır. Meningokok menenjitinde tipik başvuru semptomları ani başlayan ateş, bulantı, kusma, başağrısı, bilinc değişiklikleri ve miyalji olarak tanımlanmıştır. Meningokokkal menejitli hastalann sistemik muayenelerinde purpura ve petesial dokuntulerin gorulmesi taruya yardımcıdır. Büyük cocuklarda en sık bulgular ateş, baş ağrısı, fotofobi, bulantı, kusma, konfuzyon, letarji ve bilinç değişiklikleridir. Sut cocukluğu doneminde en sık bulgular ise ateş, hipotermi, letarji, solunum sıkıntısı, sarılık, beslenme gucluğu, fışkırır tarzda kusma, ishal, konvulziyon, irritabilite ve/veya fontanel bombeliği olarak belirtilmektedir.
Hastalık Açısından Kimler Risk Altındadır?
Bakteri insanların yaklaşık %10’nun boğazında taşınmaktadır ve ozellikle kucuk cocuklar, oğrenciler ve askerler gibi kalabalık ortamlarda yaşayanlar, hacılar gibi hem kalabalık ortamda bulunan, hem de riskli bolgelere seyahat edenler, kompleman eksikliği olanlar, asplenikler ve immun yetmezliği olanlar bakteriyi hastalardan veya bu taşıyıcılardan alarak ağır hastalık gecirebilirler.
Hastalığın Seyri Nasıldır?
Neisseria menigitidis enfeksiyonu geciren insanların coğunda hastalık asemptomatik seyrederken, bazen sepsis ve menenjit gibi invazif hastalıklara da neden olabilir. Hastaların
% 10-14’ü etkili antibiyotik tedavisine rağmen kaybedilir ve % 20-40’ında nörolojik sekeller gelişir.
Hastalığın Komplikasyonları Nelerdir?
Dissemine intravasküler koagülasyon, akut sürrenal yetmezligi, endokardit, septik artrit, subdural effüzyon, hidrosefali, lokalize ventrikülit, kortikal tromboflebit, nörolojik sekeller epilepsi, zeka geriliği, öğrenme güçlüğü, beyin absesi, işitme kaybı intellektüel fonksiyonlarda bozulma, kişilik değişiklikleri, baş dönmesi, yürüme bozuklukları, körlük, parezi, paralizi vb.
Hastalığın Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Meningokoksik menenjit acil bir hastalıktır ve menenjit düsünülen hastada tedavi hemen başlanmalıdır. Antibiyotik tedavisine baslamak için mikrobiyolojik ve serolojik testlerin sonuçlanması beklenmemeli ve kullanılacak antibiyotiklerin ilk dozu 30 dakika içinde verilmelidir. Menenjit tedavisinde hatırlanması gerekli bazı kurallar:
- Antibiyotikler i.v. yoldan uygulanmalı,
- Bakterisidal ve yan etkisi en az olan antibiyotikler tercih edilmelidir,
- LP yapılamayan veya yapılsa da BOS’ un incelenemeyecegi bir saglık kurumundaki hekim ilk tedavi dozunu verdikten sonra bu islemin yapılabilecegi bir hastaneye hastasını sevk etmeli, hastalar evinde veya poliklinikte tedavi edilmemeli,
- LP yapılabilecek bir hastaneye basvuran hastada BOS’ dan boyalı preparat yapıldıktan hemen sonra tedaviye başlanmalıdır,
-Altta yatan hastalıgı, immun yetersizligi olanlarda, travmatik ve post operatif gelisen menenjitlerde daha genis antibakteriyel spektrum saglayacak antibiyotik kombinasyonu düsünülmeli,
- Mümkünse BOS’ a iyi geçtigi bilinen antibiyotikler tercih edilmeli.
İntravenoz seftriakson tedavisi, kan kultürü veya PCR icin örnek alındıktan sonra meningokok enfeksiyonu olduğu düşünülen ve aşağıdaki riskleri taşıyan cocuklara derhal verilmelidir: Seftriaksonun yarılanma ömrü uzun oldugu için hastaya 12 saat kazandırır.
Meningokoksik septisemi ve menenjit icin penisilin G (250.000-400.000/kg/gun) halen ilk tercih edilen antibiyotiktir. Penisiline dirençli vakalarda tedavide üçüncü kuşak sefalosporinler tercih edilmelidir. Sefotaksim (200 mg/kg/gun) veya seftriakson (100 mg/kg/gun) penisilin yerine verilebilir. Tedavi süresi 7 gündür. Tedavinin en önemli aşamalarından biri de destek tedavisidir. Hastalar yoğun bakımda izlenmeli, şok, DİK, beyin ödemi gibi komplikasyonlar zamanında saptanıp tedavi edilmelidir.
Hastalığın Tanısı Nasıl Konur?
Meningokok infeksiyonlarının tanısında klinik çok önemlidir. Kesin tanı için enfeksiyon etkeninin belirlenmesi, laboratuvar tanısının yapılması şarttır. Ateş ve peteşi ile başvuran her hastada ön planda meningokok infeksiyonları düşünülmelidir. Kesin tanı için kan kültürü ve BOS kültürü gerekmektedir. Ayrıca derideki lezyonların biyopsilerinde de etken gösterilebilir. Son yıllarda meningokokal hastalıkların tanısında polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile bakteri DNA’sının saptanması önemli bir tanı yöntemi olmuştur.
Hastalık Dünyanın Hangi Bölgelerinde Görülmektedir?
Neisseria meningitidis, tüm dünyada menenjit ve sepsisin en sık nedenleri arasında yer almaktadır. İnfeksiyon özellikle gelişmiş ülkelerde sporadik, endemik olarak görülürken Afrika menenjit kuşağında (Sahra altı Afrika’da Senegal’den Etiyopya’ya kadar olan ülkeler kuşağı) Ekim sonundan başlayan ve Haziran başına kadar uzanan dönem içerisinde salgınlara neden olabilmektedir. Benzer şekilde Arap Yarımadası da yüksek riskli bölge olarak kabul edilmektedir.
Hastalığın Ülkemizde Görülme Durumu Nedir?
Neisseria meningitidis dünya genelinde hem endemik hem de epidemik hastalığa neden olmaktadır. Türkiye’de N. meningitidis infeksiyonları, epidemik veya sporadik vakalar olarak ortaya çıkabilmektedir. Ülkemizde son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda serogrup W-135’in sıklıkla tespit edildiği bildirilmiş olup araştırmacılar bunun Hac ziyaretine giden hacılardan kaynaklandığı düşünmektedirler. Yapılan çalışmalarda ikinci sıklıkta ise serogrup B saptanmaktadır. Zaman içinde serogrupların görülme sıklığı ve sıralaması değişmektedir. Ülkemizde son yıllarda serogrup B ön plandadır.
Gebelik Hastalığın Seyrini Etkiler Mi?
Gebelik hastalığın seyrini etkilememektedir. Ancak gebeliğin yanı sıra bazı risk faktörlerini(asplenik, komplemen eksikliği) taşıyan kadınlarda ve enfeksiyon etkeninin epidemik olduğu bölgelere seyahat eden gebe kadınlarda hastalık ağır seyredebilir.
Emziren Kişilerin Hasta Olması Durumunda Neler Yapılmalıdır?
Hastalık solunum yolu ve yakın temasla bulaştığı için annenin maske takması önerilir. Hastalığa yakalanan ancak emziren annelerde acil olarak antibiyotik tedavisi başlanarak emzirmenin kesilmesi önerilir. Salgınlarda gebelere aşı önerilir. Annede olusan antikorlar plasenta yoluyla geçerek yenidoganda ilk birkaç ay % 50’ye yakın koruma sağlar. Anne ve fetusta aşının herhangi bir yan etkisi gösterilmemiştir.
Çoçuklarda Hastalığın Seyri Nasıldır?
Neisseria meningitidis’in neden olduğu meningokokal hastalık tüm dünyada çocuk ve genç erişkinlerin en önemli morbidite ve mortalite nedenlerinden biridir. Meningokokal hastalık en sık koruyucu antikorların henüz oluşmadığı 3 ay-1 yaş arasındaki çocuklarda görülür. İkinci insidans artışı ise 15-17 yaş arası adolesanlarda saptanmaktadır. En iyi tedavi koşullarında bile mortalite % 10-15 arasında değişmektedir.
Çoçuklarda Hastalığın Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Yukarıda hastalığın tedavi yöntemlerinde anlatılmıştır.
Hastalıktan Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
Neisseria meningitidis’in neden olduğu menenjitine karsı kemoproflaksi ve aşı ile korunma sağlanabilir. İnfekte hasta ile yakın teması olan kişilere profilaksi verilmesi ikincil vakaların önlenmesi açısından çok önemlidir. Kemoprofilaksi indeks vaka ile yakın temas edenlerde riskli bakteriyi elimine etme amacını taşımaktadır. Yakın temas ile, hastanın ev halkı, okul veya yuva arkadaşları ve ağız salgıları ile doğrudan temas edenler (öpüşme) kastedilmektedir. Hastane personeli ise özel risk altında değildir. Burada tek istisna ağızdan ağza solunum yapanlar veya herhangi bir şekilde hastanın sekresyonlarına maruz kalanlardır. Normal hasta bakımı sorun yaratmaz. Kemoprofilaksi, mümkün olan en kısa sürede başlatılmalıdır. İdeal olarak indeks olgunun saptanmasını izleyen ilk 24 saat içinde profilaksi verilmelidir. Çocuklarda meningokok profilaksisinde rifampin ilk seçenektir. 10 mg/kg/doz olarak günde iki kez iki gün süreyle (toplam dört doz) oral olarak kullanılır. Maksimal doz 600 mg’dır. Rifampin profilaksisi gebe kadına önerilmez. Tek doz intramüsküler injeksiyon olarak verilen seftriakson iki günlük oral rifampinin yerini tutmaktadır. Seftriakson 15 yaş altındakilerde 125 mg; 15 yaş üzerindekilerde ise 250 mg olarak uygulanır. Erişkinlerde en uygun tedavi tek doz oral siprofloksasin (500 mg) kullanımıdır. Yeni bir seçenek ise tek doz 500 mg azitromisin kullanımıdır. Kemoprofilaksi aşılamaya oranla daha avantajlıdır. Salgın durumunda kemoprofilaksi ile beraber suşa özgü meningokok aşısı yapılması önerilir. Sağlıklı çocuklara (9 ay-10 yaş) rutin olarak meningokok aşıları önerilmez, artmış meningokok enfeksiyon riski olan olgulara yapılmalıdır. Ayrıca meningokok aşısı, hastalığın hiperendemik olduğu bölgelere seyahat edenlere önerilir