fab fa-instagram
fab fa-facebook-f
fab fa-twitter
İyot Nedir ve Kaynakları Nelerdir?
İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan normal büyüme ve gelişme için gerekli bir mineraldir. Vücuda besinler, su ve deniz ürünleri tüketimi ile alınır. İyot yetersizliği hastalıkları özellikle toprağında iyot yetersizliği olan bölgelerde görülmektedir. Havada bulunan iyot toprağa çöker ve bu toprakta yetişen bitkiler iyodu alır. Bu bitkilerle beslenen insanlar ve hayvanlarda iyottan yararlanır. Özellikle bol yağış alan, ağaç bulunmayan yörelerde toprak yüzeyindeki iyot, yağmur suları ve rüzgarla erozyona uğrar. Bu bölgelerde iyot yetersizliği hastalıkları daha sık görülür.
İyot Niçin Önemlidir?
Vücudun iyoda ihtiyacı çok az miktardadır. Fakat bu miktar yaşam için çok önemlidir. İyot tiroid bezinde tiroid hormonlarının yapımı için gereklidir. Tiroid bezi boynun ön kısmında bulunur. Tiroid bezinde sentezlenen hormonlar, kana geçerek vücutta çeşitli işlevleri kontrol ederler.
Tiroid Hormonlarının Görevleri:
İyot Yetersizliğinde Ortaya Çıkan Sağlık Sorunları Nelerdir?
İyot eksikliğinin en çok bilinen sonucu guatr hastalığı olmakla birlikte bu sadece buzdağının görünen kısmıdır, İyot eksikliği; önlenebilir zekâ geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür.
İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağdaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır. Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13,5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma, her yaşta guatr iyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır.
Bir toplumda günlük olarak alınması gereken miktarda iyot alınamadığında sadece tek bir hastalığın değil, bir dizi fonksiyonel ve gelişimsel bozukluğun ortaya çıktığı saptanmıştır. Bunlar kısaca “iyot yetersizliği hastalıkları” olarak ifade edilmektedir. Bu hastalıkların belki de en fazla bilineni guatrdır. Ancak iyotun yetersiz alınması (iyot gereksinmesinin karşılanamaması); gözle görülmeyen ve ciddi yıkımlara yol açabilen pek çok önemli sağlık problemini de beraberinde getirmektedir.
İyot yetersizliği hastalıkları nedeni ile, tüm toplumların sosyal ve ekonomik gelişmeleri olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu önemli halk sağlığı sorunu bütün bir toplumu fakirliğe ve geri kalmışlığa sürüklemekte, o toplumda yaşayan çocuklar ve dolayısıyla yetişkinler daha az üretebilmektedirler.
İyot yetersizliğinin olduğu bölgelerde alınacak başlıca önlem, kişilerin günlük iyot alımlarını artırmak ve bunun için ülkenin ve yörenin özelliklerine göre seçilecek yönteme karar vermektir. Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de bunun için seçilen en etkili ve kalıcı yöntem iyotlu tuz kullanılmasıdır. Çünkü tuz her yaş grubunun kolayca ulaşabildiği ve yaygın kullanılan bir besin maddesidir, ayrıca uygun miktarlarda tüketildiğinde iyotlu tuz günlük iyot ihtiyacını karşılayabilmektedir.
Ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak, 1994 yılından beri Sağlık Bakanlığı “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı”nı yürütmektedir. Program kapsamında sofralık tuzların tamamı iyotlanmaktadır. Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır. Bu tebliğe göre sofra tuzu: Doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuzu tanımlamaktadır. Sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunludur.
Tüm dünyada halkı iyot kullanımı ve etkinliği konusunda bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 21 Ekim günü “Küresel İyot Eksikliği Bozukluklarını Önleme Günü” olarak kutlanmaktadır.
İyotlu tuz, etkisini kaybetmemesi için güneşten ve nemden korunmalı, yemeklere en son ilave edilmelidir.