8 Mayıs Dünya Talasemi Günü

Talasemi ve orak hücre anemisi başta olmak üzere kalıtsal kan hastalıkları ülkemizde ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde akraba evliliklerinin fazla olması, genetik geçişli bir hastalık olan Talasemi’nin görülme sıklığını arttırmakta, her yıl yüzlerce hastalıklı çocuk dünyaya gelmekte, aileler ve toplum maddi manevi zarara uğramaktadır. Talasemi taşıyıcılarının büyük çoğunluğu bu hastalığı taşıdıklarını bilmezler. Ancak Talasemi hastası bir çocuk sahibi olduklarında ya da özel kan testi yaptırdıklarında öğrenirler.

Talasemi ve diğer kalıtsal kan hastalıklarının önemini vurgulamak ve toplumda farkındalık oluşturmak adına, 1993 yılından bu yana tüm dünyada 8 Mayıs “Dünya Talasemi Günü” olarak anılmaktadır. Söz konusu gün ve içinde bulunduğu tüm hafta boyunca çeşitli eğitim, seminer ve etkinliklerle konuya vurgu yapılmaktadır. İllerde personel ve halk eğitimine yönelik çeşitli toplantı, seminer, panel v.b. etkinlikler düzenlenmesi, kitle iletişim araçlarında eğitici konuşma ve programlar yapılarak talasemi ve diğer hemoglobinopatilerin hafta boyunca vurgulanması, halk sağlığı açısından yararlı olmaktadır. Program çerçevesinde, hemoglobinopatililerin sorunlarının çözümüne yönelik pek çok kuruluşla sosyal amaçlı çalışmalar da yapılmaktadır.

Ülkemizde 2003 yılından bu yana Hemoglobinopati Kontrol Programı uygulanmaktadır. Talasemi de hemoglobinopatiler içierisinde yer alan kalıtsak bir kan hastalığıdır. 2003 yılında 33 olan il sayısı 2013 yılında 41 e çıkarılmıştır. Bu iller; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Batman, Bilecik, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İçel, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sakarya, Şanlıurfa, Tekirdağ, Afyonkarahisar, Kilis, Mardin, Osmaniye, Siirt, Şırnak, Uşak, Yalova olup bu illerde evlenecek çiftlere aile hekimlerince evlilik raporu verilmeden önce ilehemoglobinopatilerle ilgili bilgilendirme yapılarak evlilik öncesi tarama yapılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı “100 günlük Eylem Planı” kapsamında 01 Kasım 2019 yılından itibaren programın 81 ilde Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı olarak aile hekimleri tarafından uygulanmaya başlanmıştır.

Ve tüm bu çalışmaların sonucunda anormal hemoglobin hastası doğumunun önlenmesi amaçlanmaktadır. Programın bir diğer amacı ise, mevcut hemoglobinopati hastalarının yaşam sürelerinin uzatılarak, yaşam kalitelerinin artırılmasıdır.

Evlilik öncesi taramalarla amaçlanan hastalık taşıyıcısı anne ve baba adaylarını saptamak ve hasta bebek doğumunu engellemektir. Yapılan evlilik öncesi taramalar sonucunda, evlenecek çiftlerin bu hastalığın taşıyıcısı olduklarını öğrenmeleri evlenmelerine engel teşkil etmemektedir. Çiftlerden biri taşıyıcı çıktığında değil her iki eş adayı da taşıyıcı olduğunda, bu çiftlerden doğan bebeklerin yüksek oranda hasta olmaları olasılığı vardır. Her ikisi de taşıyıcı olan eşler bebek sahibi olmayı planladıklarında alacakları uygun genetik danışmanlık ve preimplantasyon genetik (tüp bebek uygulaması sırasında embriyoların genetik testi yapıldıktan sonra yalnızca sağlıklı olanların seçilerek anneye transferi) işlemi ile sağlıklı bebek sahibi olabilirler. Bundan dolayı da hasta bebek doğma olasılığını önceden biliyor olmak ve bir genetik tanı merkezinin takibinde olmak önemlidir. Tarama sonucunda her ikisi de taşıyıcı çıkan çiftlerin bu merkezlere gitmesi bu yüzden de çok önemlidir.