fab fa-instagram
fab fa-facebook-f
fab fa-twitter
Kurumumuzca düzenlenen “Saha Epidemiyolojisi Ulusal Bilimsel Konferansı” 6-7 Şubat 2013’de Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
Erken Uyarı-Cevap ve Saha Epidemiyolojisi Daire Başkanlığımız tarafından Bulaşıcı Hastalıkların Kontrolü ve Sürveyansı Projesi desteğiyle gerçekleştirilen konferansa Sayın Kurum Başkanımız Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aksoy, Başkan Yardımcımız Dr. Mehmet Ali Torunoğlu, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcileri, il bulaşıcı hastalıklar yöneticilerimiz, Halk Sağlığı Anabilim Dallarından öğretim üyeleri ve uluslararası alanda saha epidemiyolojisi ile ilgili kuruluşların temsilcileri katılmıştır.
Konferansta DSÖ Türkiye Temsilci Dr. Sayın Maria Cristina Profili, AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Birimi ikinci başkanı Sayın Virve Virvani ve Kurum Başkanımız Yard. Doç. Dr. Sayın Mustafa Aksoy’un açılış konuşmalarından sonra:
CDC’den toplantıya katılan Dr. Robert Fontaine EIS ve Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programının tarihçesi ile ilgili bilgiler vermiş, bu programın halk sağlığı alanında hastalıkların önlenmesi ve kontrolündeki önemli etkilerinden bahsetmiştir.
ECDC’den toplantıya katılan Dr. Arnold Bosman EPIET programının kapsamı, gelişimi ve bu tür eğitim programlarının niteliklerinin geliştirilmesinin öneminden bahsetmiştir.
TEPHINET’ten katılan Dr. Katharina Alpers, TEPHINET’in kuruluş amacı ve kapsamı hakkında bilgiler vermiş, Dünyada toplam 84 ülkede 57 Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programı olduğunu, bu eğitim programlarında ülkeler arası işbirliğinin, programların niteliğinin geliştirilmesinde önemli olduğunu vurgulamıştır.
DSÖ’nü temsilen yaptığı konuşmada Bulaşıcı Hastalıklar ve Sürveyans Projesi Koordinatörü Dr. John Watson, Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nün kabulü ve bununla birlikte gelişen süreci anlatmış, Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programlarının olay tespiti, hastalık risk belirlemesi ve tanımlanması, olay inceleme ve risk değerlendirmesi, hastalık riskinin azaltılması ve hazırlıklılık, olaylara müdahalede ve gelecek risklerin değerlendirilmesindeki önemini vurgulamıştır. Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programının Uluslar arası Sağlık Tüzüğü kapsamındaki gerekliliklerin sağlanması için gerekli uzman kapasitesinin geliştirilmesinde oldukça önemli bir rol oynadığını ifade etmiştir.
THSK Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Programları Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Ali Torunoğlu, Türkiye’de saha epidemiyolojisi alanında Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaları özetlemiş ve eğitim programının sürdürülebilirliği ile ilgili çabaların ve işe uygun yeterliliği olan personeli yetiştirme çabalarının devam edeceğini belirtmiştir. Sağlık Bakanlığımızın bu çalışmaların yürütülmesi noktasındaki kararlılığını vurgulamıştır.
Prof. Dr. Sabahat Tezcan, Türkiye’de epidemiyolojinin tarihçesini anlatmış, bu alanda bugüne kadar yapılan çalışmaları özetleyerek epidemiyoloji eğitiminin öneminden ve epidemiyoloji eğitimindeki sorunlardan bahsetmiştir. Epidemiyoloji alanına ilginin ve talebin artmasının, eğitimin standardizasyonu için yapılan çalışmaların, geçmişe göre eğitici sayısında artma olmasının önemli olumlu gelişmeler olduğunu belirtmiştir.
DSÖ Proje ekibinden Proje Laboratuvar Sürveyansı Uluslar arası Uzmanı Dr. Varalakshmi Velango konuşmasında, Halk Sağlığı Laboratuvarlarının halk sağlığı risklerinin önlenmesi ve kontrolünde, salgınların zamanında tespit edilmesi ve önlenmesinde ki öneminden bahsetti. Halk sağlığı laboratuvarlarının çalışmalarında laboratuvarlar, diğer sektörler ve epidemiyologlar arasındaki işbirliği ve iletişimin sağlanmasının önemini vurgulamıştır.
DSÖ Proje ekibinden Proje Laboratuvar Sürveyansı Ulusal Uzmanı Prof. Dr. Hakan Abacıoğlu konuşmasında, bulaşıcı hastalıkların sürveyansında, özellikle su ve gıda kökenli salgınların izlenmesinde, mikrobiyoloji laboratuvarlarının önemli roller üstlendiğini belirtmiştir. Salgının belirlenmesi ve erken uyarı sinyalleri oluşturmada, salgının yönetiminde ve eğilimlerin izlenmesi, müdahalenin değerlendirilmesi ve kontrol önlemlerinin işe yarayıp yaramadığının izlenmesinde standardize prosedürlerin kullanılması gerektiğini belirtmiş ve salgın ekibi ile laboratuvarın iletişiminin önemini vurgulamıştır.
THSK Erken Uyarı-Cevap ve Saha Epidemiyolojisi Daire Başkanı Dr. Mustafa Bahadır Sucaklı yaptığı konuşmada, Olay Bazlı Sürveyansın halk sağlığı risklerini ve olaylarını tespit etmeye yönelik bir araç olduğunu, güvenilir kaynaklara ve iyi tanımlanmış çalışma prensiplerine ihtiyaç duyduğunu belirtmiştir. Bunların uygulanabilmesi için çok kapsamlı ve çok sektörü içeren iletişim kanalları gerektiğini ifade etmiştir. Erken Uyarı-Cevap sistemi kapsamında geliştirilmeye çalışılan çok sektörlü yaklaşımın temel gerekçelerinden birinin, bu sürveyansın yürütülebilmesini ve bu yolla halk sağlığı tehditlerinin yönetilebilmesini sağlamak olduğunu belirtmiştir.
Saha Epidemiyolojisi Eğitim Programı kapsamında eğitim alan kursiyerler, incelemiş oldukları salgınlarla ilgili sunumlar yapmışlardır. Bunlar:
Bildiri Kitabı için tıklayınız.