Ramazan Ayı ve Sigara
Dünyanın şimdiye kadar karşılaştığı en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri olan tütün kullanımı, önlenebilir hastalık ve ölüm sebeplerinin başında gelmektedir. Tütün kullanımı, doğum öncesi dönemden başlayarak, yaşamın bütün evrelerinde 50’den fazlası kanser olmak üzere, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları gibi ölüme kadar götüren pek çok kronik sağlık sorununa yol açmaktadır.
Dünyada her yıl 7 milyondan fazla kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 6 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucu iken yaklaşık 1 milyon kişi de tütün kullandığı için değil tütün dumana maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 100.000 kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Zarar verirken kişi ya da zaman ayırt etmeyen sigara kullanımı, Ramazan ayında da son derece ciddi sorunlara sebep olabilmektedirler. Tüm gün sigara içilmemesinin ardından, iftar sonrası üst üste sigara içen kişilerde kanda aniden nikotin ve karbonmonoksit düzeyinde yükselme olmaktadır. Bunların etkisiyle damarlarda daralma ve organlara yeterince oksijen taşınamaması gibi sonuçlar ortaya çıkmakta ve bu kişilerde tansiyon yükselmesi ve buna bağlı beyin kanaması riski artmaktadır. Ayrıca ani nikotin artışı çarpıntıya ve kalp krizine neden olabilmektedir. Bu sebeplerle iftarla birlikte hemen sigara içmeye başlamamak hatta Ramazan ayını sigara bağımlılığından kurtulmak için bir fırsata dönüştürecek adımlar atmak son derece önemlidir.
Sigara içen bireylerin, sahur ile iftar arasındaki ortalama 16 saat boyunca sigara içmeden kalabilmeleri Ramazan ayının verdiği manevi motivasyon ve kararlılığın göstergesidir. Sigara bağımlılığı ile mücadelede, sigaradan ayrı kalınan süreler ne kadar uzar ve sürekli hale gelirse sigaraya duyulan ihtiyaç da bir o kadar azalacaktır. Manevi olarak kendimizi beslediğimiz bu özel günler, sigara kullanan kişilerin kararlılığına ve iradesine de pozitif katkılar sağlamaktadır. Bu sebeple Ramazan ayını sigara bağımlılığından kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekmektedir. Oruç nedeniyle uzun süre sigara içmeden kalabilmek, iftar sonrasında da içmemek konusunda bu bağımlılıktan kurtulmaya çalışanları cesaretlendirmektedir. Bu cesaret ve kendine güven, başarılı sonuç almanın ilk adımıdır.
Ramazan ayında da 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veren Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve konuya özel eğitimler alan hekimlerin görev yaptığı sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla, sigara bırakma konusunda hizmet sunulmaktadır. Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nda, sigara bırakma sürecini kolaylaştıracak bilişsel-davranışsal tedavilere ilişkin destek sağlanırken, sigara bırakma polikliniklerinde uygun hastalara hekimlerimiz tarafından ilaç tedavisi de başlanmaktadır.
Sigara bırakıldığı andan itibaren, oluşturduğu sağlık riskleri gerilemeye başlamakta ve vücutta olumlu değişiklikler yaşanmaya başlamaktadır.
Sigara bırakıldığı andan itibaren;
20. dakikada | : | Kan basıncı ve kalp hızı normale döner. |
8. saatte | : | Kanda oksijen düzeyi normale döner. |
24. saatte | : | Karbonmonoksit vücuttan atılır, akciğerler temizlenmeye başlar. |
48. saatte | : | Nikotin vücutta saptanamaz. |
72. saatte | : | Nefes almak kolaylaşır. |
2-12. haftada | : | Dolaşım düzelir. |
3-9. ayda | : | Nefes darlığı ve öksürük azalır. |
5. yılda | : | Kalp krizi riski yarıya iner. |
10. yılda | : | Kalp krizi riski sigara içmeyenlerle eşitlenir ve akciğer kanseri riski yarıya iner. |
Ramazan ayında da sigara bağımlılığından kurtulmak ve sağlığı için bu olumlu değişimi başlatmak isteyenlerin yanındayız.