Filmlerdeki Gizli Tehlike “Sigaraya” Yasal Önlem!
Dumansız Filmler
Tütün sektörü, sinema filmlerinin insanlar arasında en yaygın eğlence deneyimlerinden biri olduğunun farkındadır. İnsanların sinemaya gitmek, DVD ve film satın almak için harcadıkları para gittikçe artmaktadır. Tütün firmaları da, ürün yerleştirme, reklam ve teşvik yöntemleriyle daha çok insana ulaşarak sigara kullanma isteği aşılayabilmeleri için bir kapı açmaktadır.
Bir Reklam Aracı “Filmlerde Sigara”
Filmlerde sigara içilmesi, sigara kullanımını normalleştirmektedir. Bireyler, çevrelerini istekli bir şekilde gözlemler, özellikle hayran oldukları kişileri izler ve bu kişilerin sergiledikleri davranışlara özenirler. Bu durum, filmlerde yansıtılan gösterişli ve heyecan dolu yaşam stiline ulaşmak istemeleri ya da gördükleri davranışları benimsemelerine kadar uzanabilmektedir. Bu sebeple filmler, tütün sektöründe ölümcül bir ürünün tanıtımını yapmaktadır.
Tütün Firmaları Gençleri Hedef Alıyor!
Tütün firmalarının kitlelere ulaşmalarında en etkili yollardan biri filmlerdir. Televizyon filmleri ve sinema görüntülerindeki sigara kullanımına yönelik verilen örtülü mesajlar özellikle “cool bir davranış” olarak gösterilmekte ve gençler hedef alınmaktadır.
Sinema filmlerinin sosyal fonksiyonuna dikkat çeken araştırmacılar, erken yaşta alkol ve sigara kullanımının öğrencilerin filmlerdeki karakterlere özenmesiyle ve filmlerden etkilenmesiyle yakın ilişkisi olduğunu vurgulamaktadır.
2006 yılında 190 kişi ile yapılan bir araştırmaya göre; filmlerde yer alan sigara sahnelerinin sigaraya başlamada bir etken olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda; sinema filmlerinden etkilenip sigaraya başlayan kişilerin oranı % 4.2 olarak bulunmuştur.
Dünya genelinde tütün firmaları gençlerin algılarını etkilemek için birçok teknik ve yöntem kullanmaktadır. Bu tekniklerle filmler içinde ürünlerini göstererek, marka bilinirliğini arttırmakta ve sağlığa zararlı yönlerini gizlemektedir.
Filmlerdeki Gizli Tehlike “Sigaraya” Yasal Önlem!
Filmlerde gösterilen tütün kullanımları hem ergenler üzerinde hem de yetişkin bireylerde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Filmlerin yarattığı bu olumsuz etkileri azaltmak için ülkeler çeşitli yasal önlemler almıştır.
Çin
Çin Hükümeti, film ve televizyon programlarında uygulanan belirli tütün ürünü gösterimlerini yasaklayan bir yönerge hazırlamıştır. 2011 yılında hazırlanan bu yönergeyle birlikte, film ve televizyon programı yapımcıları, tütün gösterimini olabildiğince sınırlandırmaları konusunda uyarılmıştır. Bu yasanın uygulanmasıyla beraber Çin’de üretilen ve tütün gösterimi bulunmayan filmlerin oranı üç katına çıkarak, %36 olmuştur. 2007’deki oranı %10 olan, tütün ürünlerinin bulunmadığı televizyon programlarının sayısı ise 2013’te %50’lik bir dilime ulaşmıştır.
Hindistan
Hindistan’da 2003 yılında kapsamlı bir tütün yasası yürürlüğe girmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, yasanın henüz yürürlüğe girmediği dönemde (2003) Hindistan’da tütün ve yerli sinemaya yönelik bir araştırma yapmıştır. Bu araştırma ile 1990’dan 2002’ye kadar çıkarılan, en yüksek hasılat yapan 395 filmin %76’sında tütün kullanımına rastlanmıştır. Başrol oyuncularıyla ilişkilendirilen sigara tüketimi 1991’de %22 iken 2002’de %54’e yükseldiği sonucuna ulaşmıştır. Hindistan’da kapsamlı tütün yasasının oluşturulmasında bu araştırmanın sonucu etkili olmuştur.
Hindistan’ın 2012 yılında tütün ürünlerinin ve markalarının sergilenmesi konusunda getirdiği yeni kurallara göre, ürün yerleştirme ile marka gösterimi yasaklanmış, aynı zamanda yapımcılara yönelik olarak, yeni projelerinde herhangi bir şekilde tütün içeriğine yer vermek için oldukça geçerli sebepler sunma şartı getirilmiştir. Bunlara ek olarak, tütün gösterimi bulunan bir film veya televizyon programı Devlet destekli 100 saniyelik tütün-karşıtı yayınların yanı sıra tütün gösterimi bulunan sahnelerin altında sağlık uyarıları vermek zorundadır.
Amerika
Tütün Kontrolü Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne bağlı olarak 2002 yılında Dumansız Filmler Projesi oluşturulmuştur. Yayınlanan reklamlarda gençlere yönelik yapılan filmlerde sigara tüketiminin devam etmesinin belirli sebepleri öne sürülmüştür. Dumansız Filmler projesi ile ergenlerin filmlerde sigara tüketimine maruz kalma oranı düşürülmeye çalışılarak, kanıta dayalı yasal çözümler hazırlanmıştır.
İngiltere
Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda Hükümeti 2011 yılında filmlerde tütün gösterimini düşürmeye yönelik önlemleri ele almaya başlamıştır. Birleşik Krallığın Tütün Reklamı ve Teşviki Kanunu’nda yer alan koşullara göre, yazılı basın, reklam panosu ve doğrudan posta gönderimiyle yapılan tütün reklamı 2003’te, sponsorluk ise 2005’te son bulmuştur.
Tütün Firmalarının Sosyal Medya Oyunu
Sigara bağımlılığının önüne geçmek için, yıllardır birçok ülke tütün endüstrisine yönelik katı yasalar ve düzenlemeler uygulamaktadır. Televizyon ve radyoda sigara reklamlarının yasaklanmasıyla, tütün şirketleri reklam yapmak için yeni bir platform olan sosyal medyayı hedef almaktadır.
Aynı zamanda fenomen hesaplarının reklam aracı olarak kullanılması ile gençler sigaraya özendirilmektedir. Tütün firmaları sosyal medya fenomenlerinin fotoğraf ve video paylaşımları içine, tütün ürünleri görselleri yerleştirmekte ve bunların doğal bir şekilde algılanmasını sağlamaktadır.
Sosyal medya kanallarından Instagram üzerinde yapılan bir araştırmada, Ağustos 2014 ile Temmuz 2015 tarihleri arasındaki 8 bin paylaşım incelenmiştir.
- · En popüler paylaşım şekli olan sigara içerikli fotoğraflar %49, hemen arkasında yer alan e sigaralar ise %32 oranına sahiptir.
- · Fotoğrafların %61’ini sigara içen bir kişinin selfieleri oluştururken, üçte ikisini kadınların bulunduğu fotoğraflar oluşturmaktadır.
- · Fotoğrafların %40’ında bir marka ismi ya da logo bulunmaktadır.
- · %62’lik bir orana sahip olan en yaygın selfie türünü ise, kadınların sigara dumanı ile çeşitli şekiller yaptığı özendirici fotoğraflar oluşturmaktadır.
Sosyal Medya Gençleri Sigaraya Özendiriyor!
Sosyal Medya’nın çocuklar ve ergenler üzerindeki olumsuz etkileri de oldukça fazladır. Araştırmalara göre sosyal medya ergenlerin akıl sağlığı etkilemekte ve bu etki gençlerin kullanma oranı arttıkça yükselmektedir. Ayrıca sosyal medyayı fazla kullanan gençler narsist, asosyal ve agresif bireyler olmaya meyilli olmaktadır.
Ergenler sosyal medya sitelerinde karşılaştıkları dikkat çekici reklamlardan etkilenmekte ve tüketim alışkanlıkları bu reklamların oluşturduğu çerçevede şekillenmektedir. Bu durum dolayısıyla ergenler, tütün firmaları tarafından hedef alınmakta ve bunun sonucunda gençlere sigara gibi birtakım kötü alışkanlıklar kazandırılmaktadır.
Ülkelerden Sosyal Medya Önlemi!
1970'lerde gençleri hedef alan sigara reklamlarını yasaklayan Amerika Birleşik Devletleri, sosyal medya konusunda düzenleme getiren ülkelerden biridir. Bir araştırmanın sonucuna göre ise, 123 farklı hashtag aracılığıyla belirli tütün firmalarının ürünleri Amerika’da 8.8 milyar, Dünya’da ise 25 milyar kez görüntülenmiştir. Bu sayede tütün firmaları sosyal medya kanalları üzerinden kendi reklamlarını yapmaktadır.
Çin’de tütünün zararları ve daha güçlü tütün kontrolü yasaları konusunda halkın farkındalığını artırmak için sosyal medya kampanyaları düzenlenmektedir.
Fransa'da ise 1991'de, tütün ürünleri lehine herhangi bir propaganda, doğrudan ya da dolaylı olarak reklam yapmak yasaklandı.
Yeni Zelanda’da 2010 yılında yayımlanan bilimsel bir çalışma sonucunda tütün sektörünün, sigara reklamlarına gelen yasakları aşmak için sosyal medya kanallarını kullandığı ortaya çıkmıştır.
Yeni Zelanda’nın Tütün Kontrol Programı’na ilişkin hazırlanan rapordaki verilere göre, tütün tüketimini önlemek amacıyla sosyal medya ve diğer çalışmalara harcadığı toplam bütçe yaklaşık olarak 61.7 milyon dolardır.