Üst Bant Görseli

26.12.2023 tarihinde Ulusal Beslenme Konseyi Toplantısı gerçekleştirildi.

Ulusal Beslenme Konseyi toplantısı Halk Sağlığı Genel Müdürü Sayın Prof. Dr. Sedat Kaygusuz başkanlığında 26.12.2023 tarihinde Sağlık Bakanlığı Bilkent yerleşkesinde yapılmıştır.

Toplantıya Kamu Kurumlarından, ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenler katılmıştır.

Konsey sağlıklı beslenme, beslenme ile ilişkili hastalıkların önlenmesi ve kontrolü ile ilgili mevcut şartların iyileştirilmesi, sağlıklı beslenme kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması, ülke genelinde doğrudan veya dolaylı olarak beslenme ve yiyecek içeceklerden kaynaklı sağlık durumu ve hastalıklarla ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

HSM_0810
HSM_0795
HSM_0798
HSM_0766
HSM_0828

21-22 Aralık tarihinde Diyarbakır İli Halk Sağlığı Hizmetleri Bölge Değerlendirme Toplantısı yapıldı.

Son dönemlerde yaşanan pandemi, deprem gibi olağanüstü durumlar ve afetler, halk sağlığı hizmetleri sunumunun önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu kapsamda Genel Müdürlük olarak faaliyetlerimizi geçmiş birikim ve tecrübelerimizin de katkısıyla halkımızın sağlığını korumak ve iyileştirmek yönünde sürdürmekte ve geliştirmekteyiz.

Özellikle 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde afet bölgesinde, mobil sağlık hizmeti birimlerimiz, çadırkent konteynarkent gibi geçici barınma alanlarında aile hekimliği birimlerimiz ile hızlı ve etkin  sağlık hizmeti sunumu gerçekleştirdik.  Aynı zamanda yine depremden etkilenen 11 ilimizde kurduğumuz gezici sağlık hizmeti birimlerimiz ile sağlık taramaları ve kronik hasta takipleri yapılmış, salgına meydan vermemek için bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler erken uyarı sistemi ile kontrol altına alınmış günlük olarak takip edilerek salgın oluşmasının önüne geçilmiştir. İçme suyu analizleri hassasiyet ile takip edilek çevre sağlığı ile ilgili tüm önlemler alınmıştır. Ayrıca depremden etkilenen vatandaşlarımıza hem deprem bölgesinde hem de deprem bölgesinden ayrılarak gittikleri farklı illerde psikososyal destek verilmiştir.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü olarak kişinin yaşamında doğumundan ölümüne kadar vatandaşlarımıza bütüncül bir yaklaşımla hizmet vermekteyiz. Faaliyetlerimizi; evlilik öncesi tarama testleri, doğum öncesi takip, gebelik dönemi, kadın üreme sağlığı, doğum, bebeklik, çocuk ve ergen sağlığı, okul dönemi sağlık hizmetleri, aşılama ve bağışıklık, çalışan sağlığı ve meslek hastalıkları, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite, toplum sağlığı ve aile hekimliği, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar, kronik hastalıklar, yaşlı sağlığı ve çevre sağlığı hizmetleri olarak tek sağlık kapsamında yürütmekteyiz.

Günlük hayatta karşı karşıya geldiğimiz bu başlıklardaki birinci basamak sağlık hizmetlerinin yansıması Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bulunan daire başkanlıkları tarafından yürütülmektedir. Aslında bugün bu başlıkları her boyutuyla ele almak için buradayız.

 ‘Bildiğiniz üzere ‘’Türkiye Yüzyılı’’mızın en iddialı alanlarından birisi de sağlık. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü olarak koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri kapsamında üzerimize düşen gayreti azami düzeyde göstermek, belirlenen hedeflere ulaşma gayretiyle faaliyetlerimizi planlamakta ve yürütmekteyiz. Bu bağlamda bugün burada 18 farklı ilimizden gelen il yöneticilerimiz ile Halk Sağlığı Hizmetleri Bölge Değerlendirme Toplantısını gerçekleştirmek üzere bir araya geldik. Amacımız toplantının çıktılarınından da faydalanarak vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmet kalitesinin arttırılmasını sağlamaktır.

WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.45 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.52
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.50 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.52 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.50
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.47 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.46
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.47 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.45
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.48 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.49 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.48
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.51 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.49 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.48 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.46 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.51 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.53 (1)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.47
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.46 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.51
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.52 (2)
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.53
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.49
WhatsApp Image 2023-12-27 at 13.40.45 (1)

Türkiye Zoonotik Hastalıklar Milli Komitesi 2023 Yılı Olağan Toplantısı Gerçekleştirildi.

Türkiye Zoonotik Hastalıklar Milli Komitesi 2023 yılı olağan toplantısı, Bakanlığımız ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya Bakan Yardımcımız Doç. Dr. Tolga Tolunay ve Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen başkanlık yaptı. Halk Sağlığı Genel Müdürümüz Prof. Dr. Sedat Kaygusuz ve Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber'in de katıldığı komite toplantısında zoonotik hastalıkların mevcut durumu ve kontrolüne yönelik çalışmalar ele alınmıştır.

resim6
resim3
resim1
kapak
resim4
resim5
resim2

“Aşı Takip Sistemi (ATS)" Hakkında

Bazı basın-yayın organlarında yer alan ve gerçeği yansıtmayan “Aşı Takip Sistemi (ATS) kaynaklı aşılarda tehlike olduğu” iddiaları nedeniyle açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Türkiye genelinde Genel Müdürlüğümüz tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen aşı ve anti serumların saklandıkları depo, dolap ve nakil işlemlerinde kullanılan araçlardaki sıcaklık ve stok takibi gerçek zamanlı olarak düzenli bir şekilde 13.850 adet sensor ve 12.890 sıcaklık takip cihazı ile yapılmaktadır.
Haberde belirtildiği üzere; yeni firma ile anlaşıldığı ve yazılım yenilenmesi sonrasında aksaklık yaşandığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.
Mevcut ATS’de alarm algoritması şu şekildedir;
1- Cihazdan 30 dakika veri alınmıyorsa; Çağrı Merkezi ilgili birimi arar.
2- Aynı cihazdan 2 saat veri alınmıyorsa; İl soğuk zincir değerlendirme komisyonuna bilgi düşülür. Yapılan kontrol sonrası komisyon aşının kullanım durumu hakkında karar verir.
Bunların dışında pil değişimi, saha operasyon ve teknik servis hizmetinin zamanında sunulması, yazılım güncelleme ve geliştirmesi gibi konular da hassasiyetle takip edilerek ATS sisteminin sürekli güncel ve çalışır durumda olduğundan emin olunmaktadır.
Tüm bu kontrol süreçlerinin amacı ATS ile vatandaşlarımıza aşıların güvenli bir şekilde ulaştığından emin olunmak istenmesidir. Ayrıca aşıların, sağlam olmasına rağmen sistem kaynaklı zayi olması da söz konusu değildir.
Özetle belirli bir algoritma ile aşıların soğuk zincir koşullarına uygun bir şekilde son kullanıcıya ulaşma sürecinin takibini yapan ATS sistemine ilişkin bahse konu haberlerde yer alan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Vatandaşlarımızın aşıların soğuk zincir koşullarına ilişkin herhangi bir tereddüt duymalarını gerektirecek durum söz konusu değildir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü

Dünya Antimikrobiyal Direnç Farkındalık Haftası

Antimikrobyal direnç (AMD) giderek artan yüzdeleri, ortaya çıkan yeni direnç mekanizmaları ve çoklu ilaca dirençli bakteriler nedeniyle tüm dünyayı ilgilendiren ciddi bir halk sağlığı tehdididir. Direncin sonucu olarak, antibiyotikler ve diğer antimikrobiyal ajanlar etkisiz hale gelir ve enfeksiyonların tedavisi zor veya imkansız hale gelir; bu da hastalığın yayılma, ciddi hastalık ve ölüm riskini artırır. Mevcut antimikrobiyal ilaçlarla tedavi edilemeyen enfeksiyonlara neden olan çoklu ve pan-dirençli bakterilerin yayılması özellikle endişe vericidir. Eklem replasmanları, organ nakilleri, kanser tedavisi, büyük cerrahi operasyonlar ve diyabet, astım gibi kronik hastalıkların tedavisi de dahil olmak üzere pek çok tıbbi prosedür AMD nedeniyle daha riskli hale gelmektedir.

DSÖ, AMD'in insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük 10 küresel halk sağlığı tehdidinden biri olduğunu beyan etmiştir. Dirençli bakterilerle enfeksiyonların 2019 yılında dünya çapında yılda en az 700.000 ölümden sorumlu olduğu ve 2050 yılında AMD nedeniyle dünyada yılda 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceğinin tahmin edildiği belirtilmektedir.

Dirençli mikroorganizmaların, hastane ortamlarında ve toplumda insanlar arasında yayılması yanı sıra, direnç genlerinin hayvanlar, bitkiler, toprak ve sular yoluyla ekosistem içerisinde bir döngü şeklinde yayılması söz konusudur. Dünyanın herhangi bir ülkesinde ortaya çıkan AMD sorunu kısa süre içinde diğer ülkelere yayılmakta ve tüm dünyayı ilgilendiren boyuta gelmektedir. İnsanlarda, hayvancılık ve tarımda antimikrobiyallerin aşırı ve uygunsuz kullanımı ilaca dirençli patojenlerin gelişiminde ana etkenlerden biridir. Ayrıca temiz suya erişim ve sanitasyon eksikliği, sağlık tesislerinde yetersiz enfeksiyon önleme ve kontrolü dahil olmak üzere birçok faktör antimikrobiyal direncinin ortaya çıkmasını ve yayılmasını artırmıştır.

2015 yılından bu yana her yıl 18 Kasım gününü içine alan hafta (18-24 Kasım tarihleri arasında) “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak ilan edilmiştir. Bu haftanın amacı, tüm dünyada küresel antibiyotik direnci konusundaki farkındalığı arttırmak, toplum, sağlık çalışanları, çiftçiler, hayvan sağlığı uzmanları ve politika yapıcılar arasında antibiyotik direncinin yayılmasını önlemeye yönelik iyi uygulamaları teşvik etmektir. 2020 yılından itibaren Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütü (FAO) ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) bir araya gelerek bu haftanın kapsamını antibiyotiklerden tüm antimikrobiyallere doğru genişletmiş, “Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası” olarak adlandırmıştır. 2023 yılında ise bu dörtlü ortaklık tarafından “Dünya AMD Farkındalık Haftası” olarak yeniden adlandırıldığı ve 2023 yılının temasının 2022'de olduğu gibi "Antimikrobiyal Direnci Birlikte Önlemek" olduğu duyurulmuştur.

AMD insanlar, hayvanlar, bitkiler ve çevre için bir tehdittir ve “Tek Sağlık” yaklaşımıyla ele alınmalıdır. AMD ile mücadele, sektörler arasında ve ülkeler arasında yüksek düzeyde işbirliği gerektirir.

Dirence karşı mücadelede, sağlık bakımı, el hijyeni gibi standart önlemleri içeren gerekli bütün enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanmasının sağlanması, aşı ile önlenebilen hastalıklarda etkili bağışıklama programlarının yürütülmesi, hijyen, sanitasyon ve gıda güvenliği uygulamaları da önem arz etmektedir.

Akılcı antimikrobiyal kullanımının sağlanabilmesi için öncelikle kanıta dayalı tanı yöntemleri kullanılarak enfeksiyonların tanısının doğru konulması gereklidir. Mikrobiyolojik testler ile etkenin kısa sürede belirlenmesi ve antimikrobiyal duyarlılık testleri çalışılması doğru antibiyotik seçiminde en önemli etkendir.

Gereksiz yere antibiyotik kullanımı, insanlardaki normal bakteriyel floranın değişmesine, bu da dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına, ishal vs. gibi istenmeyen yan etkilerin görülmesine ve kalp, karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere birçok organda zarara neden olabilmektedir.

Antibiyotikler sadece hekimin reçete ettiği durumlarda, eczacının danışmanlığında uygun miktar ve sürede kullanılmalıdır. Hekim reçete etmedikçe kendi kendine ya da eş-dost önerisiyle antibiyotik kullanılmamalıdır. Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yerinin olmadığı unutulmamalıdır.

Elleri sık sık yıkamak, tüketilen besinlerin hijyenine önem vermek, hasta kişilerle temastan kaçınmak, aşıları önerilen şekilde yaptırmak da antibiyotik direnci sorununun engellenmesine yönelik alınabilecek bireysel önlemlerden birkaçıdır.

Hekimler, antimikrobiyalleri reçete ederken güncel klinik rehberleri izlemeli, hastanelerindeki ve toplumdaki direnç verilerini de kullanarak doğru ilacı, doğru dozda, doğru süre ve zamanda vermelidir.

Hem sağlık çalışanları hem de toplum olarak, antimikrobiyallerin akılcı kullanılması konusunda farkındalığımızı artırmamız gerekmektedir.

Publish the Menu module to "offcanvas" position. Here you can publish other modules as well.
Learn More.