Üst Bant Görseli

T.C Sağlık Bakanlığı HSGM 2022 yılına ait TS EN ISO 9001:2015 KYS 2.Gözetim Tetkikini Başarıyla Geçti.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Kalite Yönetim Sistem (KYS) çalışmaları; Üst Yönetim liderliğinde Genel Müdürlüğümüz Kalite Koordinatörü Sn. Gıda Yük. Müh. Betül Faika SÖNMEZ başkanlığında, Kalite Koordinatörlüğü Personeli, Kalite Yönetim Birim Sorumluları (KYBS), İç Tetkik Personelinin bulunduğu tüm kalite ekibi ile 2012 yılı itibari ile başlatılmıştır. Üç yıl geçerliliği olan 24 Aralık 2014 tarihli TS EN ISO 9001:2008 KYS ilk Belgesi Genel Müdürlüğümüze kazandırılmıştır. 26 Haziran 2018 tarihli TS EN ISO 9001:2015 KYS Risk Tabanlı Proses Yönetim Esasına dayalı ikinci Belgenin 26 Haziran 2021 tarihi itibari ile geçerlilik süresinin tamamlanması nedeni ile üçüncü Belge Yenileme çalışmalarına devam edilmiş ve tüm süreçler tamamlanarak 26.06.2024 tarihine kadar geçerli olan TR-KY-6982/14-R15 nolu TS EN ISO 9001:2015 KYS belgesi Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüze kazandırılmıştır.

Aralık 2022-Aralık 2023 tarihleri arasını kapsayan 2023 yılı HSGM TS EN ISO 9001:2015 KYS Çalışma Programı Halk Sağlığı Genel Müdürümüz Sn. Prof. Dr. Sedat KAYGUSUZ Onayı ile 07.11.2022 tarihi itibari ile uygulamaya başlatılmıştır. Söz konusu çalışma programı doğrultuda; 2022 yılına ait HSGM TS EN ISO 9001:2015 KYS performans izlemleri, 2023 yılı HSGM kalite ve süreç hedef belirlenmesi, dokümantasyon kontrolü ve revizyonları, iç tetkik, yönetimin gözden geçirmesi (YGG) toplantısı ve Dış Tetkik gibi tüm faaliyetler belirlenen zaman takvimine uygun olarak yürütülmüş ve tamamlanmıştır.
21-22 Haziran 2023 tarihlerinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Baştetkik Görevlisi Sn. Burçak SÜNGÜ başkanlığındaki 4 kişilik tetkik heyetince, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz Merkez Teşkilatında TS EN ISO 9001:2015 KYS kapsamında yoğun bir tetkik planı doğrultusunda Dış Tetkik / İkinci Gözetim Tetkiki gerçekleştirilmiştir.

Birinci gün açılış toplantısı Genel Müdürümüz Sn. Prof. Dr. Sedat KAYGUSUZ’un tetkik heyetini makamında kabulü ile başlamıştır. Tetkik Planı ve Detayları görüşmek üzere Genel Müdür Yardımcımız Sn. Dr. Öğretim Üyesi Süleyman ÖZSARI Başkanlığında Dış Tetkik Heyeti ve HSGM Kalite Ekibi bir araya gelmiş , HSGM Kalite Koordinatörü Gıda Yük. Müh. Betül Faika SÖNMEZ tarafından kurum tanıtımı ve yürütülen kalite yönetim sistem çalışmaları hakkında bilgilendirme sunumu gerçekleştirilmiştir. Dış tetkik heyeti iki gün boyunca çalışma grupları halinde doküman inceleme ve birçok birimi yerinde ziyaret ederek saha uygulamalarını görmüşlerdir. Dış Tetkik kapanış toplantısında tetkik değerlendirmesi yapılmış ve herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmemiştir. Buna göre  TSE Dış Tetkik heyeti tarafından oluşturulan Gözetim Tetkikine ilişikin KSB-ANK-2882/07 nolu Tetkik Rapor ve ekleri  TSE Yürütme Komitesinin  11/07/2023  tarih ve 4588 nolu / toplantısında değerlendirilmiş ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün Mevcut Kalite Yönetim Sistem Belgesinin geçerliliğinin devamı doğrultusunda karar alınmıştır.

TSE Baştetkik Görevlisi Sn. Burçak SÜNGÜ ve tetkik heyetine teşekkür ediyoruz. Genel Müdürümüz Sayın Prof. Dr. Sedat KAYGUSUZ liderliğinde  Genel Müdür Yardımcılarımıza, Kalite Koordinatörü Gıda Yük. Müh. Betül Faika SÖNMEZ ile tüm Daire Başkanlarımız, Kalite Ekibimiz ve tüm çalışanlarımıza ortaya koydukları başarılı takım çalışması ile gösterdikleri gayret, inanç, verdikleri destek ve katkı için teşekkürlerimizi sunuyor, başarılarının devamını diliyoruz.

TSE 2022 DIS TETKİK (28)
TSE 2022 DIS TETKİK (20)
TSE 2022 DIS TETKİK (12)
TSE 2022 DIS TETKİK (29)
TSE 2022 DIS TETKİK (34)
TSE 2022 DIS TETKİK (38)
TSE 2022 DIS TETKİK (40)
TSE 2022 DIS TETKİK (41)
TSE 2022 DIS TETKİK (5)

Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi (SAHU) 2023 1. Dönem Yerleştirme Sonuçları açıklanmıştır.

Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi (SAHU) 2023 1. Dönem Yerleştirme Sonuçlarına ulaşmak için lütfen pdftıklayınız.

Bir eğitim kurumuna yerleşenlerin, ekte yer alan dilekçe örnekleri ile yerleştikleri eğitim kurumuna 14-31 Ağustos 2023 tarihleri arasında müracaat ederek kayıtlarını yaptırmaları gerekmektedir.

Kayıt için gerekli belgeleri eğitim kurumları belirleyecektir.

Eğitim Kurumları, kayıtlar tamamlandıktan sonra "SAHU Kayıt Bilgi Formu"nu doldurarak bulundukları ildeki Sağlık Müdürlüğüne göndereceklerdir.

 

İlgili Dokümanlar

  • Eğitim ve Araştırma Hastaneleri / Şehir Hastaneleri Örnek Dilekçe için lütfen docxtıklayınız.
  • Üniversite Tıp Fakülteleri Örnek Dilekçe için lütfen docxtıklayınız.
  • SAHU Kayıt Bilgi Formu'na ulaşmak için lütfen docxtıklayınız

Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi (SAHU) 2023 1. Dönem Yerleştirmeye Esas Kesin Liste Yayımlanmıştır.

17-18 Temmuz 2023 tarihlerinde alınan itiraz başvuruları değerlendirilmiştir.

Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi (SAHU) 2023 1. Dönem Yerleştirmeye Esas Kesin Liste için pdftıklayınız.

Yerleştirme işlemi, 20/07/2023 tarihinde Saat:11:00'de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü N Blok Lokman Hekim Toplantı Salonunda yapılacaktır.

Not: Yerleştirme işlemi katılıma açık olarak yapılacaktır.

 

Kurban Bayramı Faaliyetlerinde Zoonotik Hastalıklar Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

KURBAN BAYRAMI BİLGİ NOTU

Kurban Bayramı sebebiyle hayvanlarla daha fazla temas edilmesi ve kurban eti tüketilmesi bazı zoonotik hastalıklara maruz kalma riskini de artırmaktadır. Bu sebeple Kurban Bayramı’nda kurbanlık hayvan nakli ve alımından başlayarak etlerin tüketilmesine kadar sağlık ve hijyen kurallarına azami özen gösterilmesi çevre ve toplum sağlığı açısından oldukça önem taşımaktadır.

Bu bağlamda:- Kurban Bayramında kurbanlar Tarım ve Orman Bakanlığından Şartlı Onay/Onay Belgesi almış kesimhaneler ile Kurban Hizmetleri Komisyonlarının belirlediği kesim yerlerinde kesilmeli,- Kurbanlık hayvanın kesinlikle Veteriner Hekim kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvan olduğuna dikkat edilmesi,- Kesim işleminin hijyenik yerlerde ve ehil insanlar tarafından yapılması,- Kesim sonrası hayvanların hastalıklı organlarının ve atıklarının gelişigüzel ortalığa atılmaması ve köpek gibi etçil hayvanlara kesinlikle çiğ olarak yedirilmemesi,- Kesilen hayvanlara ait kistli iç organlar ve her türlü atığın derin bir çukura gömülüp bulunabiliyorsa sönmemiş kireç dökülerek kapatılması,- Kurban kesen, hayvanı yüzerek et taksimi yapan kasap ve yardımcıları ile kurban sahiplerinin etle temas eden uzuvlarında yara olmaması, bu durumda olanların kesim, yüzme ve et taksimi işini yapmaları zorunlu ise hijyenik eldiven kullanmaları önemlidir.

Bunların yanı sıra derinin yüzülmesi sırasında derinin dış kısmı ile etin teması önlenmeli; İşkembe ve bağırsaklar; et kalitesini olumsuz etkilememesi, mikropların bulaşmasını ve gelişmesini önlemek için geciktirilmeden çıkarılmalıdır. İç organların çıkarılması sırasında işkembe ve bağırsak içeriğinin ete bulaşması önlenmelidir.

Kesilen hayvanlara ait hastalıklı organlar, kesim sırasında oluşan atıklar, kist hidatik riskine karşı karaciğerler ve akciğerler kesinlikle evcil ve yabani hayvanlara verilmemeli, hayvanların çıkaramayacağı derinlikte çukurlara gömülerek bertaraf edilmelidir. 

KURBANLIK HAYVAN SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

  • Sığır ve manda ile koyun ve keçinin küpesinin olup olmadığına bakılmalı. 
  • Çok zayıf, gebe ya da yeni doğum yapmış hayvanlar olmamalı. 
  • Hayvanın kılları düzgün ve parlak, bakışları ve dış görünümü canlı olmalı. 
  • Yüksek ateş, salyası ve gözde akıntısı olmamalı. 
  • Pis kokulu ishali ve burun akıntısı olmamalı.
  • Öksürük ve nefes darlığı yaşamamalı. 
  • Çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olmamalı. 
  • Yara, şişlik ve ödemi olmamalı. 
  • Cinsiyet organları ve memede kötü kokulu akıntısı bulunmamalı. 
  • Hayvan varlığının devamı açısından öncelikle erkek hayvanlar kurban olarak tercih edilmelidir.

(Kaynak: https://www.tarimorman.gov.tr/GKGM/Belgeler/DB_Hayvan_Sagligi/Kurban_Rehberi_2023.pdf )

 

KURBAN ETİNİN TAŞINMASI 

Taze etler gıda ile temas amacıyla üretilmiş uygun malzemelerde taşınmalıdır. Etlerin kokuşma ve bozulmanın önlenmesi için hava alacak şekilde taşınması ve en kısa sürede uygun yöntemlerle muhafaza edilmesi önemlidir.

(Kaynak: https://www.tarimorman.gov.tr/GKGM/Belgeler/DB_Hayvan_Sagligi/Kurban_Rehberi_2023.pdf )

 

KURBAN ETİNİN SAKLANMASI

İnsan sağlığı için en önemli konulardan birisi etlerin korunması ve saklanmasıdır. Özellikle büyük porsiyonlar halinde değil birer yemeklik olacak şekilde uygun soğutucularda saklanmalıdır. Buzdolabının -2 derece olan buzluk kısmında birkaç hafta -18 derecede yani derin dondurucu kısmında birkaç ay süreyle etlerimizi saklayabiliriz. 

Etler dondurulduktan sonra dikkat edilmesi gereken diğer bir husus etlerin çözdürülmesidir Etler potansiyel riskli besinlerdir ve dolayısıyla mikroorganizmaların üremesi için uygun ortam oluşturabilirler. Çözdürürken etlerimizi sıcak su içerisinde çözdürme ya da açıkta çözdürme gibi yöntemler sağlık açısından önerilen yöntemler değildir. Etler çözdürüleceği zaman birer yemeklik olacak şekilde buzdolabı sebzelik kısmında çözdürülüp kullanılmalıdır.

Taze etler buzdolabında bir hafta bozulmadan tazeliğini muhafaza eder. Uygun büyüklüklerde ambalajlanıp buzlukta bir ay, şoklandıktan sonra -18 °C’de 6 ay saklanabilir. Etlerin diğer bir saklama şekli de kavurma yapmaktır. Kavurma yapılan etler uygun şartlarda bir yıl saklanabilir. Etlerin daha uzun süre saklanması bozulmaya, besleyici değerinin azalmasına, lezzet ve aroma kaybına neden olur. İşkembe ve bağırsaklar çok iyi temizlendikten sonra değerlendirilmelidir. Temizlik için sağlığa zararlı kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Sakatat çok çabuk bozulduğu için kısa sürede tüketilmelidir.

KURBAN ETİNİN PİŞİRİLMESİ

Etler pişirilirken haşlama, ızgara ve fırında pişirme gibi yöntemler tercih edilmelidir (Güveçte ya da fırında tercihan). Etler ızgara yöntemiyle pişirildiğinde ateşle et arasındaki mesafe ette yanma veya  kömürleşme olmayacak şeklinde ayarlanmalıdır  Kömürleşmeyle birlikte  kanser yapıcı bazı ögeler ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden etleri yüksek sıcaklıkta ve uzun süre pişirmekten kaçınmalıyız.

KURBANLIKTAN GEÇEBİLECEK ZOONOTİK HASTALIKLAR

Ülkemizde bu hususta önem arz eden zoonotik hastalıkların başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kist hidatik, şarbon, Tüberküloz ve Toksoplazmoz gelmektedir. 

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kurban bayramının KKKA hastalığının yoğun görüldüğü dönemlere rastlaması ve hastalığın viremik (kanda virüs yükünün fazla olduğu dönem) dönemdeki hayvanların kan, idrar ve vücut sıvıları ile dokularına korunmasız temasla bulaşabiliyor olması bazı korunma önlemlerinin alınmasının önemini ortaya koymaktadır. 

Bu itibarla, hastalığın hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiği, hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilecek olmaları unutulmamalı bu nedenle hastalığın sık olarak görüldüğü bölgeler başta olmak üzere hayvanların kan, idrar gibi vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. 

Hastalığın bulaşmasını engellemek için eldiven kullanımı gibi gerekli koruyucu önlemler mutlaka alınmalı, vücuda kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmadan uygun bir malzeme (cımbız, eldiven, bez ve naylon poşet gibi) ile çıkarılmalıdır. 

Kene tutunan veya kene ile temas eden kişilerin kendilerini en az 10 gün süreyle, hasta insan veya hayvanların kan, vücut sıvıları ile doğrudan temas eden kişiler ise kendilerini 2 hafta süreyle takip etmelidir. 

Bu süre zarfında halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler görülmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler, kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır.

Kist hidatik hastalığı

 İnsanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi iç organlarında kistler oluşturarak ölümüne sebep olabilen bir hastalıktır. Hastalık insanlara etçil hayvanlar özellikle de köpekler tarafından bulaştırılmaktadır. 

Hasta hayvanların kesilmesi ve pişmemiş kistli sakatatlarının köpeklere yedirilmesi, hastalığın tekrar köpeklere bulaşmasına neden olmakta, böylece hastalıkta bir döngü meydana gelmektedir. Bu nedenle, pişmemiş kistli organların köpeklere yedirilmemesi, derin çukurlara gömülmesi bu döngünün kırılmasında hayati öneme sahiptir. 

Ayrıca Kurban Bayramında kurbanların belediyelerin belirlediği kurban kesim yerlerinde ya da mezbahalarda kestirilmesi, kurbanlık hayvanın kesinlikle veteriner hekim kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvan olduğuna dikkat edilmesi, kesim işleminin hijyenik yerlerde ve ehil insanlar tarafından yapılması, kesim sonrası hayvanların hastalıklı organlarının ve kan, mide, bağırsak içeriği gibi atıkların gelişigüzel ortalığa atılmaması, kurban kesen, hayvanı yüzerek et taksimi yapan kasap ve yardımcıları ile kurban sahiplerinin çıplak elle hayvanların kan ve çıkartıları ile dokularına temas etmemesi, önlük giymek ve eldiven kullanmak gibi gerekli korunma önlemlerini almaları oldukça önemlidir. 

Köpeklerin yılda 4 kez iç parazitlere karşı aşılanması, hayvanlara dokunduktan sonra ellerin yıkanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra sebze ve meyvelerin yıkandıktan sonra tüketilmesine, kaynağı bilinmeyen suların içilmemesine dikkat edilmelidir.

Şarbon

Şarbon, özellikle sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalıktır. Antraks olarak da bilinen şarbon hastalığı ülkemizde çoban çıbanı ve karakabarcık gibi isimlerle anılmaktadır. Etkeni Bacillus anthracis adı verilen sporlu bir bakteri olan şarbon, insanlarda ve hayvanlarda bilinen en eski hastalıklardan birisidir ve zaman zaman hayvanlarda salgınlar yapmaktadır.

Şarbon insanlara deri, solunum ve sindirim yoluyla bulaşmakta ve bulaşma şekline göre de deri, akciğer ve bağırsak şarbonu olarak adlandırılmaktadır: Şarbon hastalığı mikrobun vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 2-7 gün sonra ortaya çıkar. Ülkemizde genelde deri şarbonu görülmektedir. Şarbon sporlarının deriden girdiği yerde, ilk önce böcek ısırığına benzer biçimde kabarık, kaşıntılı bir şişlik oluşur. Bu şişlik 1-2 gün içerisinde içi su dolu kabarcığa dönüşür ve daha sonrada ağrısız, genellikle 1-3 santimetre genişliğinde ortasında karakteristik siyah renkte ölü dokunun yer aldığı bir yara meydana gelir. Deri şarbonunda ayrıca yaranın bulunduğu bölgedeki lenf bezlerinde şişmeler görülebilir. Bağırsak Şarbonunda Bulantı, kusma, iştahsızlık, ateş gibi belirtilerle başlar, bunu karın ağrısı, kanlı kusma ve kanlı ishal izler. Daha sonra kan zehirlenmesi ve şok gelişerek ölüm meydana gelebilir. Akciğer Şarbonun soğuk algınlığına benzeyen belirtilerle başlar. Yüksek ateş ve titremeler görülür. Birkaç gün sonra ağır solunum güçlüğü ve şok gelişir. 

Şarbon tedavisi için etkili antibiyotikler vardır. Tedavinin başarılı olabilmesi için mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlamak gerektiğinden hastalıktan şüphelenilmesi durumunda sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Şarbondan korunmak için:

  •  Şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen hayvanlar asla kesilmemeli, derileri yüzülmemeli ve etleri tüketilmemelidir.
  •  Hasta hayvan eti bulunan evlerin mutfağı, buzdolabı, tezgahı, kapkacak ve bıçak gibi malzemeleri yetkililerin nezaretinde dezenfekte edilmelidir.
  •  Şüpheli hayvan ölümleri yetkililere bildirilmelidir.
  •  Şarbondan ölen hayvanlar 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak gömülmelidir.
  •  Hasta hayvanların bulundukları yerler ve taşındıkları nakil vasıtaları temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
  •  Hasta hayvanların temas ettiği yem maddeleri, altlıklar ve gübre gibi bulaşık materyaller yakılarak imha edilmelidir.
  •  Riskli bölgelerde hayvanlar şarbona karşı aşılattırılmalıdır.

KİSTLİ ORGANLAR İÇİN YAPILACAKLAR

Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları mutlaka köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir.

Dünya Çevre Günü

İnsanın, bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumaya ve geliştirmeye yönelik büyük sorumluluğun vurgulandığı, İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre konferansından bu yana 5 Haziran tüm dünyada “Çevre Günü” olarak kutlanmaktadır. Dünya Çevre Günü her yıl özellikle dikkat çekilmek istenen çevre sorunlarına odaklanan bir tema etrafında düzenlenmektedir.

5 Haziran Dünya Çevre gününün bulunduğu haftanın Ülkemizde Çevre Haftası olarak kutlanmasına ilişkin yayımlanan 2022/3 sayılı "Türkiye Çevre Haftası" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında 2023 yılı Türkiye Çevre Haftası Teması     İklim Değişikliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından "Temiz Deniz Temiz Dünya"  olarak belirlemiş olup düzenlenecek tüm etkinliklerin programı  81 il Valiliklerin yönetiminde ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte illere özgü  ve temaya uygun olarak yürütülmesini bildirmiştir.

Bakanlığımız görev ve sorumluluğunda bulunan; Ülkemizde yüzme suyu kalitesi ile ilgili çalışmalar Avrupa Birliği mevzuatı ile tam uyumlu Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik kapsamında yürütülmekte olup analiz sonuçları bu mevzuata göre değerlendirilmektedir. 

Bakanlığımız tarafından, toplum sağlığının korunması ve yüzme suyundaki kirleticilere karşı maruziyetin önlenmesi için her yıl yüzme sezonu içerisinde denize ve göle kıyısı olan 35 ilimizde mikrobiyolojik izleme çalışmaları yapılmaktadır. İllerde yüzme suyu komisyonunca belirlenen izleme noktalarından il sağlık müdürlüğü ekiplerince 15 günde bir numuneler alınarak Halk Sağlığı Laboratuvarlarında analizi yapılmaktadır. 

Analiz sonuçları; yüzücülerin maruz kaldıkları risk seviyesinin değerlendirilmesi, kirliliğin tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenmesi açısından son derece önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir. 

Türkiye’deki tüm yüzme alanlarına ait yüzme suları kalitesi Bakanlığımızca oluşturulan “Yüzme Suyu Takip Sistemi”nden takip edilmektedir. Bu sistemdeki verilere dayanılarak oluşturulan  http://yuzme.saglik.gov.tr/ web portal üzerinden yüzme alanlarının genel özellikleri, Mavi Bayraklı plajlar, yüzme alanına ait bilgiler, yıllara göre kalite sınıflandırması, yüzme suyu analiz sonuçları, plaj fotoğrafları, plaj ve su zemin yapısı, tahmini su derinliği, çevresindeki sağlık tesisleri, plaja ulaşım, temel ihtiyaçlar ile engelli kullanımına uygunluk gibi birçok bilgi halkımız ile paylaşılmaktadır. 

2022 yılı sezon boyunca Bakanlığımız ekiplerince 17.125 adet numune alınarak mikrobiyolojik yönden analizi yapılmıştır. Yapılan izleme sonuçları Yönetmelik hükümleri doğrultusunda değerlendirilerek yüzme alanları Mükemmel, İyi, Yeterli ve Zayıf olarak sınıflandırılmış ve halka açık portal üzerinden yayımlanmıştır. Buna göre; 1.445 izleme noktasından 1.140 tanesi mükemmel sınıf (%79), 165 izleme noktası iyi sınıf (%11), 86 izleme noktası yeterli sınıf (%6), 54 izleme noktası zayıf sınıf (%4) olarak değerlendirilmiştir.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından 1993’ten itibaren yürütülmekte olan mavi bayrak ödüllerinde ülkemiz bu yıl da zirvedeki yerini korudu. İspanya ve Yunanistan’ın ardından dünyanın en çok mavi bayraklı 3’üncü ülkesi olan Türkiye’nin ödüllü plaj sayısı bu yıl 551 olmuştur. 

Son yıllarda iklim değişikliği nedeni ile aşırı hava olayları; sıcak ve soğuk hava dalgaları şiddetli fırtına ve yağışlar, orman yangınları tüm dünyada can kayıplarına yol açmaktadır. Ülkemizde de son yıllarda aşırı yağışlar sonucunda sel ve toprak kaymaları sıklıkla yaşanmaktadır.

İklim değişikliği sağlık üzerine doğrudan ya da dolaylı olarak etki edebilmektedir. Doğrudan etkileri sıcak ve soğuk hava dalgaları ve aşırı hava olaylarının açtığı sağlık sorunlarıdır. Dolaylı etkileri ise biraz daha karmaşıktır. İklim değişikliğinin çevresel sonuçları, sıcaklık artışı, bazı yerlerde aşırı yağış, bazı yerlerde kuraklık, aşırı hava olayları ve artan deniz seviyelerini içermektedir.

Şüphesiz küresel iklimde görülebilecek bir değişiklik, Türkiye’nin değişik bölgelerini farklı biçimde etkileyecektir. Türkiye’nin özellikle çölleşme tehdidi altındaki yarı kurak ve yarı nemli özelliğe sahip; İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde tarım, ormancılık ve su kaynakları açısından daha olumsuz sonuçlar görülecektir. Son yıllarda Türkiye ormanlarında toplu ağaç kurumalarının, zararlı böcek salgınlarının ve yangınların arttığı bilinmektedir. İklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık derecesinin artması, bu olayları daha da hızlandıracaktır.

İklim değişikliğinin bugünde meydana gelen ancak gelecekte çok daha artması beklenen şiddetli yağmurlar sonucu oluşan sel, toprak kayması, özellikle kıyı kesimlerde deniz seviyesinin yükselmesi sonucu taşkınlar, aşırı sıcakların etkisi ile meydana gelen yangınlar gibi afetlerin sağlığa etkileri çoğunlukla yaralanma bazen ise ölümle sonuçlanmaktadır. Son yıllarda özellikle sıcak hava dalgalarında kalp krizi, kalp ve damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, solunum yolu problemleri ve metabolik hastalıklardan birçok ölüm olmaktadır.

2015 yılında Bakanlığımız tarafından İklim değişikliğinin sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planı hazırlanmış olup çalışmalarımız Eylem Planı kapsamında yürütülmektedir.

Publish the Menu module to "offcanvas" position. Here you can publish other modules as well.
Learn More.